Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son günlerde artan İsrail saldırılarını sert bir dille eleştirdi. Hükümetin üst düzey yetkilileri ile düzenlediği basın toplantısında, Erdoğan, İsrail’in uyguladığı politikaların uluslararası normların ve insani değerlerin açıkça ihlali olduğunu ifade etti. "İsrail, haydutluk sahasını genişletti ve bu durum dünya genelinde büyük bir tehlike yaratıyor" diyen Erdoğan, uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmaması gerektiğine dikkat çekti.
Erdoğan, konuşmasında uluslararası hukukun düzgün bir şekilde işlemediğini ve bu boşluktan faydalanan İsrail’in saldırgan politikalarının daha da cesaretlendiğini belirtti. "Bir devleti yok saymak, insanları yerlerinden etmek hiçbir hukukun kabul edebileceği bir şey değildir" diyerek, uluslararası konsensüsün nasıl bozulduğunu ve bu durumun ortaya çıkardığı sorunları detaylandırdı. Katıldığı uluslararası toplantılarda bu konunun sürekli gündeme gelmesi gerektiğini belirten Erdoğan, dünya devletlerine çağrıda bulundu. "Dünyanın her yerinde insan hakları ihlallerine karşı sesimizi yükseltmeliyiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu süreçte üstlenmesi gereken sorumluluklara da değindi. Türkiye’nin tarihi bağları ve Suriye başta olmak üzere komşu ülkelerle olan ilişkileri nedeniyle Ortadoğu’da önemli bir rol oynaması gerektiğini vurguladı. Türk halkının Filistin’de yaşananları göz ardı etmediğini ve her zaman mazlumların yanında yer aldığını ifade eden Erdoğan, "Türkiye olarak bu sorunun çözümü için her türlü diplomasi ve iş birliği yollarını kullanmaya hazırız" şeklinde konuştu. Ayrıca, uluslararası platformlarda Filistin davasının daha fazla yer bulması için harekete geçmeye çağırdığı belirtildi.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail’in uygulamakta olduğu haydutluk politikasına dair yaptığı açıklamalar, hem Türkiye’nin uluslararası politikalarına hem de Ortadoğu’daki dengeye ciddi bir etki yaratacak gibi görünüyor. Türkiye, geçmişten gelen destekle bu konuda daha fazla inisiyatif alabileceğini ortaya koyarken, dünya kamuoyunun da bu sorunlara daha duyarlı olmasını bekliyor. Başta BM olmak üzere, uluslararası kuruluşların ve örgütlerin bu konuda aktif rol oynaması için bilhassa Türk hükümeti kapılarını açmış durumda. Erdoğan’ın tutumu, bir yandan Türkiye’nin Filistin halkına duyduğu derin bağlılığı, diğer yandan da bölgedeki barışın sağlanması adına yapılacak olan diplomatik girişimlerin önemini gözler önüne seriyor.