Afganistan, 22 Ekim 2023 tarihinde gece yarısı gerçekleşen büyük bir depremle sarsıldı. Ülkenin kuzeydoğusunda,; 6.5 büyüklüğündeki bu yıkıcı sarsıntı, özellikle gece saatlerinde insanları uykuda yakaladı. Başta başkent Kabil olmak üzere pek çok şehirde hissedilen deprem, 2 binden fazla can kaybına yol açtı ve on binlerce insanın evsiz kalmasına neden oldu. Afganistan, uzun yıllar süren savaşların yaralarını sararken, şimdi de bu felaketle sarsıldı.
Depremin ardından ilk günlerde kurtarma çalışmaları başlatıldı. Ancak, ulaşım yollarının zorlukları ve altyapı yetersizlikleri, arama kurtarma ekiplerinin hızını önemli ölçüde etkiledi. Ailelerin kaybettikleri yakınlarını bulma çabaları, ülkenin dört bir yanında yaşanan acıyı daha da derinleştirdi. Hükümet yetkilileri ve uluslararası yardım kuruluşları, depremzedelere acil yardım sağlamak için seferber oldu. Ancak, mevcut sağlık ve sosyal hizmetlerin yetersizliği, acil yardımların etkili bir şekilde ulaşmasını zorlaştırıyor.
Birçok ülke, Afganistan’a yardım göndermek için harekete geçti. Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK'lar, depremzedeler için gıda, su ve temel ihtiyaç maddeleri temin etmek üzere çalışmalar yapıyor. Ayrıca, dünya genelindeki insanlarında dayanışma göstermesi, uluslararası camiada Afgan halkı için önemli bir destek mesajı oluşturuyor. Bu tür büyük felaketler, uluslararası dayanışmanın ve yardımlaşmanın gerekliliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Afganistan halkı, yeniden doğmak ve toparlanmak için desteğe ihtiyaç duyuyor.
Uzmanlar, bu tür depremlerin sıklığının artmasına neden olan iklim değişikliğinin etkilerinin de göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekiyor. Afganistan'ın zorlu coğrafi yapısı, tarihi ve kültürel varlıkları da büyük tehdit altındadır. Deprem sonrasında yaşanan yıkım, hem sivil yaşamı hem de ülkenin geleceğini derinden etkilemektedir. Eğitim, sağlık ve altyapı gibi temel sektörlerin yeniden inşası için uluslararası destek şart. Gelecek günlerde Afganistan'ın iyileşme sürecini izlemek ve bu konuda gerekli adımların atılmasını sağlamak, uluslararası toplumun sorumluluğudur.
Sonuç olarak, Afganistan'daki bu felaket, sadece bir ulusun değil, tüm dünya insanlığının dayanışma içinde olmasını gerekli kılıyor. Felaketin ardından, binlerce yıl süren tarihin üzerindeki yüklerin hafifletilmesi, yeniden inşa ve dayanışma kültürüyle mümkün olacaktır. Afgan halkının iyileşme sürecine katkıda bulunmak için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğinin altı çizilmektedir.